Lozan Barış Antlaşması 100. Yaşında!

Öneminin eskisi kadar farkında değiliz sanki. Oysa bugün dünyada Türkiye diye bir devletin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı diye bir vatandaşlığın varlığı kabul ediliyorsa, nedeni bu antlaşmadır.

Önce çok kısa bir bilgi: Görüşmeleri 3 ay sürdü. 24 Temmuz 1923’te İsviçre’nin Lozan kentinde Türkiye ile İngiltere, Fransa, SSCB, Japonya, Bulgaristan, İtalya, Romanya, Yugoslavya, Yunanistan, Belçika ve Portekiz arasında imzalandı. Antlaşma ile Türkiye’nin bugünkü sınırları ve tam bağımsızlığı tanınmış oldu. Halen dünyanın en uzun süreli barış antlaşmalarından birisidir. Emperyalist ülkelerin diz çöküşüdür. Lozan görüşmeleri sırasında diğer görüşmeci ülkelerin lideri olan Curzon’un İnönü’ye, “Şimdiye kadar ne istediysek geri çevirdiniz, hepsini bir kenara koyup saklıyoruz, günü gelip kapımızı çaldığınızda teker teker önünüze koyacağız!” demesi Lozan Antlaşmasının en sade yorumudur.

Lozan’ı anlamak için kesinlikle ve öncelikle Sevr’e bakmak, onu anlamak durumundayız. Bu da son derece basittir ve fazla söze gerek yoktur. Bu antlaşmalara göre oluşturulmuş iki haritaya bakmak ve karşılaştırmak yeterlidir. Lozan olmasaydı, onun öncesinde, Osmanlı döneminde imzalanan Sevr Antlaşması’na göre yaşayacaktık. Belki de daha kötü yeni Sevr’lere göre. Bugün, örneğin, İstanbul ve İzmir’e pasaport ve alabilirsek vize ile girebilecektik!

Ayrıca, Lozan Antlaşması’na konu olan durumla karşılaştırılamayacak içerikteki Kıbrıs sorununu yaklaşık elli yıldır bir antlaşma ile sonuçlandıramadığımızı düşünmek de Lozan’ı anlamak anlamak açısından yararlı olabilir.

11 ülkeyi masaya oturtup 3 ayda antlaşma imzalamak kolay iş değildir. Gizli maddelerin olduğu iddiası da doğru değildir.

İmzalandığı dönemin koşullarında yapılabilecek en akılcı antlaşmadır.

Cumhuriyet ile yaşıttır.

Lozan Antlaşması önemli ve değerlidir.

100. yılı kutlu olsun!

24 Temmuz 1023

Yorum bırakın