Oğluum!-2

Devam filmi adı gibi oldu ama dostların uyarısıyla hikayeye yeni bilgiler eklendi ve benim hikaye değişik bir hal aldı!

Çok kısaca paylaşayım istedim.

Bununla ilgili bir önceki yazımın (https://bulentyilmazblog.wordpress.com/2024/03/25/ogluum/) başlığı ve bitişi “Oğluum!” idi. Meğerse bu evin ve Muhammed Yalçın’ın hikayesi zaten bolca yazılmış. Muhammed ünlü olmuş! Yani Muhammed Yalçın’ı bilen çokmuş! Belgeseli yapılmış, siyasete bile malzeme edilmiş!

Muhammed Yalçın doğuştan zihinsel engelli bir birey. Halen 35 yaşında olsa gerek.

“Aslında, hikayeyi bilmeden yazmam çok daha iyi olmuş,” diye düşündüm. Anne-çocuk-sanat bağlamında içten ve biraz da duygusal bir yazı olmuştu benimkisi. Hikayeyi, bu popülerliği bilseydim nasıl yazardım, bu kadar içten olur muydu emin değilim. Muhammed Yalçın ile ilgili tüm yazılanlarda, söylenenlerde onun özellikle zihinsel engelliliği öne çıkarılmış! Konu bu bağlamda işlenmiş. Oysa ben sadece “insan-anne-sanat” açısından, hayat, çirkinlik, güzellik açısından bakmıştım. Şimdi durum değişti sanki. İşin içine “engellilik” kavramı girdi. Evet, hikaye daha ilginç bir hal aldı ama yine de bir tüketim toplumu ve popüler kültür durumu çıktı ortaya. Muhammed’e gösterilen duyarlılıkları, uzatılan yardım ellerini görmemek, verilen destekleri takdir etmemek olmaz elbette ama örneğin şöyle bir cümle yazılmış onunla ile ilgili olarak: “Bir zihinsel engelli sanatçı, ama harikalar yaratıyor.” Tuhaf değil mi?

Elbette engellilik hikayeyi zenginleştirebilir ama ben yine de bunu bilmeden yazdığım noktadayım. Ben hâlâ resimlere, anneye, annenin “Oğluum!” deyişine sadece “insan” penceresinden bakıyorum. Muhammed’in engelli oluşu ya da olmayışı bu bakışı değiştiren bir şey olamaz değil mi? Muhammed de hepimiz gibi bir bireydir.

Bence Muhammed sanat yapan, annesine gururla “Oğluum!” dedirten, çirkinliği güzelleştiren bir gençtir. Onun engelliliğini ve hikayesini bilseydim, yazım “merhamet” ve belki de farkında olmadan “ötekileştirme” duygularıyla yazılmış olabilirdi.

İyi ki bilmeden yazmışım diyorum!

26 Mart 2024

One thought on “Oğluum!-2”

Yorum bırakın